Gönül ev ıssın bilmez ademden tutmayalar
Mumsuz baldır şeriat, tortusuz yağdır tarikat
Dost için balı yağa ne için katmayalar
*** ***
Evvel ADEM yanıldı, uçmakta buğday yedi
İşi HAKtan bilenler şeytandan tutmayalar
Şirin huylar eyleğil, tatlI sözler söyleğil
Sohbetlerde YUNUSu hergiz unutmayalar
*** ***
Arif : ݘlim irfan sahibi
Sufi : Derviş, mutasavvıf
Uçmak : Cennet
Hergiz : Asla
HAK İSTEYEN
Ey dünü gün HAK isteyen, bilmezmisin HAK kandadır
Her kandasam anda hazır, kanda bakarsam andadır
İstemegil HAKKI ırak, Gönüldedir HAKKA durak
Sen senliğin elden bırak, tenden içeri candadır
*** ***
Gir gönüle bul andadır, benliğinin defterin dur
Ol has gevher bil andadır sanam kim ol ummandadır
Ol ummanda yüzbin gevher bir zerreden oldu kemter
Ol cana zeval mi erer, canı ab-ı hayvandadır
*** ***
Eyleğil suretin viran, can sırrıdır ona eren
Batın gözüdür dost gören zahir gözü yabandadır
Kim ki gaflet icre geçer, canı zeval suyun içer
Derviş gönlü arşta uçar, çünki mekanı ondadır
*** ***
Ab-ı hayvan : Ebedilik veren su
Batın : İç, gizli
Zahir : Dış, görünen
YAR YÜREĞİM YAR
Yar yüreğim yar, gör ki neler var
Bu halk içinde bize güler var
Ko gülen gülsün, HAK bizim olsun
Gafil ne bilir, HAKKI seven var
*** ***
Bu yol uzaktır menzili çoktur
Geçidi yoktur, derin sular var
Girdik bu yola Aşk ile bile
Gurbetlik ile bizi salar var
*** ***
Her kim merdane, gelsin meydane
Kalmasın cana kimde hüner var
Yunus sen bunda meydan isteme
Meydan içinde merdaneler var
*** ***
AŞKIN OKU
Dost senin aşkın oku key katı taştan geçer
Aşkına düşen kişi can ile baştan geçer
Dün ü günü zar olur aşkın ile yar olur
Endişesi sen olan, cümle tesvişten geçer
*** ***
Aşkına düşenlerin, yüreği yanar olur
Kendini sana veren, düğeli işten geçer
Dünyanın muhabbeti agülü aşa benzer
Ahırın sanan kişi, agülü aştan gecer
*** ***
Başında aklı olan, ücrete amel etmez
Hurilere aldanmaz, göz ile kaştan geçer
Yunusun gönlü gözü, doludur HAK sevgisi
Sohbet ihtiyar eden, yad u bilişten geçer
*** ***
Key : Pek çok
Tesviş : Kargaşa
Düğeli : Bütün, hepsi
İhtiyar : Seçmek, Seçkin
ERENLER NEREDEDİR
Bilirmisiniz ey yarenler, gerçek erenler kandadır
Kanda baksam anda hazır, Kanda isterem andadır
Aşksızlara benim sözüm, benzer kaya yankısına
Bir zerre aşkı olmayan, belli bilin yabandadır
*** ***
Yalancılık eylemeğil aşka yalan söylemeğil
Bunda yalan söyleyenin, anda yeri zindandadır
Ey kend'özün bilmeyen söz manisin bulmayan
Hak varlığın istersen, Us ilm ile Kurandadır
*** ***
Allah benim dediğine, vermiş verir aşk varlığın
Kimdeki var bir zerre aşk Calap varlığı ondadır
Niceler eydur Yunusa Kocaldın sen aşkı koğıl
Bu aşk bize yeni geldi, henuz dahi turfandadır
*** ***
AŞKLA GELEN ERENLER
Aşkla gelen erenler içer aguyu nuş eder
Topuğa çıkmayan sular, deniz ile savaş eder
Bu sohbete gelmeyenler, HAK nefesi almayanlar
Sürün onu burdan gitsin, Durur ise çok iş eder
*** ***
Cahildir mani'den almaz oturur kararı gelmez
Öleceğini hiç sanmaz, yüzbin yıllık teşviş eder
Dağ ne kadar yüksek ise yol onun üstünden aşar
Yunus Emrem yolsuzlara yol gösterdi vu hoş eder
*** ***
Nuş etmek : İçmek
Man'i : Anlam
Tesviş : İşkillenme
CEFANIN ADI AŞK
Türlü türlü cefanın, adını aşk vermişler
Bu cefaya katlanan, dosta halvet vermişler
Kime ki aşk ulaşa, her dem kaynaya taşa
İyi dirlik hem yavuz, dört yanında durmuşlar
*** ***
Her kim aşk eri ise, aşka müşteri ise
Aşk onun yarı ise, canına öd urmuşlar
Miskin Yunusun canı başında serencamı
Aşka munkir ademi bu meydandan sürmüşler
*** ***
Halvet : Yalnızlık
Serencam : Başa gelen
Munkir : İnkar eden
SÖZ OLA KESE SAVAŞI
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola bitire başı
Söz ola agülü aşı, yağ ile bal ede bir söz
*** ***
Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz
Yunus şimdi söz yatından, söyle sözü gayetinden
Pek sakın o sah katından, Seni ırak ede bir söz
*** ***
Dem : Etki
Kem : Fena, değersiz
Yat : Usul, yol yordam
VÜCUDDA BULDUK
Mani evine daldık, vücuda seyran kıldık
İki cihan seyrini, cümle vücudda bulduk
Yedi gök yedi yeri, dağları denizleri
Cenneti cehennemi, cümle vücudda bulduk
*** ***
Tevrat ile incili, Furkan ile Zeburu
Bunlardan beyanı cümle vücudda bulduk
Yunusun sözleri hak, cümlemiz dedik saddak
Kanda istersen anda HAK, cümle vücudda bulduk
*** ***
Furkan : KURAN
Saddak : Doğru
BİR NAZARDA KALMAYALIM
Bir nazarda kalmayalım gel dosta gidelim gönül
Hasret ile ölmeyelim gel dosta gidelim gönül
Gel gidelim can durmadan suret terkini urmadan
Araya düşman girmeden gel dosta gidelim gönül
*** ***
Gel gidelim kalma ırak dost için kılalım yarağ
Şeyhin katındadır durak gel dosta gidelim gönül
Terk edelim il u şarı dost için kılalım zarı
Ele getirelim yarı gel dosta gidelim gönül
*** ***
Bu dünyaya kanmayalım fanidir aldanmayalım
Bir iken ayrılmayalım gel dosta gidelim gönül
Biz bu cihandan göçelim ol dost iline uçalım
Arzu hevadan geçelim gel dosta gidelim gönül
*** ***
Kılavuz ol sen bana günilelim dosttan yanate
Bakmayalım önden sona gel dosta gidelim gönül
Bu dünya olmaz payidar aç gözünü canın uyar
Olgıl bana yoldaş u yar gel dosta gidelim gönül
*** ***
Ölüm haberi gelmeden ecel yakamız almadan
Azrail hamle kılmadan gel dosta gidelim gönül
Gerçek erene varalım Hakk'ın haberin soralım
Yunus Emre'yi bulalım gel dosta gidelim gönül
*** ***
Heva : Heves, nefse düşkünlük
Günilmek : Yönelmek, kıskanmak
Payidar, paydar : Devamlı, sürekli
Yarağ kılmak : Hazırlanmak, hazırlık yapmak
Terkin urmak : Terketmek, bırakmak
TEHİ GÖRME KİMSEYİ
Tehi görme kimseyi hiç kimsene boş değil
Eksiklik ile nazar erenlere hoş değil
Gönlünü derviş eyle dost ile biliş eyle
Aşk eri şol ma'nide derviş içi boş değil
*** ***
Derviş bilir dervişi Hak yoluna durmuşu
Dervişler Huma kuşu çaylak u baykuş değil
Dervişlik aslı candan geçti iki cihandan
Haber verir sultandan bellidir yad kuş değil
*** ***
Ey Yunus Hakk'ı bilen söylemez hergiz yalan
İkilik ile gelen doğru yol bulmuş değil
*** ***
Tehi : Bos, kimsesiz
Yad : Yabancı, el kişi
Hergiz : Asla
HAK CALABIM HAK CALABIM
Hak Calabım Hak Calabım sencileyin yok Calabım
Günahlarımız yarlığa ey rahmeti çok Calabım
Ben eydürem kim ey gani nedir bu derdin dermanı
Zinhar esirgeme beni aşk oduna yak Calabım
*** ***
Kullar senin sen kulların günahları çok bunların
Uçmağına koy bunları binsinler Burak Calabım
Ne sultan ne baylardasın ne köşk ü saraylardasın
Girdin miskinler gönlüne edindin durak Calabım
*** ***
Ne ilmim var ne taatım ne gücüm var ne takatım
Meğer senin inayetin kıla yüzüm ak Calabım
Yarlığağıl sen Yunusu günahlı kulların ile
Eğer yarlıgamaz isen key katı firak Calabım
*** ***
Calab : Allah
Yarlıgamak : Bağışlamak
İnayet : Yardım
Firak : Ayrılık
BENİM CANIM UYANIKTIR
Benim canım uyanıktır dost yüzüne bakan benem
Hem denize karışmağa ırmak olup akan benem
Irmak gibi ben çağlaram geh gülerem geh ağlaram
Nefsin ciğerin doğraram kibr u kini yıkan benem
*** ***
Kırdım bu nefsin çerisin bir itdim burc u barusun
Pak eyledim içerisin milketini yuyan benem
Ben hazrete tutum yüzüm ol aşk eri açtı gözüm
Gösterdi bana kendozum ayet-i kul denen benem
*** ***
Şah didarın gördüm ayan hiç gumansuz belli beyan
Kafir ola inanmayan ol didara bakan benem
Benim durur bu cümle iş hikmetimle yaz u kış
Ben bilirim yad u biliş ırılmadan duran benem
*** ***
Bu cümle canda oynayan damarlarımda kaynayan
Kulli dillerde söyleyen kulli dili diyen benem
Nemrud odun ˜brahim'e ben bag u bostan eyledim
Küfür yüzünden doğuban gene ödü yakan benem
*** ***
Ol Hallac-ı Mansur ile söyler idim enel Hakk'ı
Benem gi'nönün boynuna dar urganın takan benem
Ol Hak habibi Mustafa mi'raca edicek sefer
Ol dem canım hak eyledim ol sırrı duyan benem
*** ***
Şimdi adım Yunus durur ol demde İsmail idi
Ol dost için Arafat'a kurban olup çıkan benem
Cerh benim hükmümdedir her kanda ben oturmusam
Mülk benim elimdedir yıkan benem yapan benem
*** ***
Sa'd benem said benem Yunus dahi benimledir
İlm-i ledundur ustadım ol esrarı duyan benem
*** ***
Burcu u baru : Kule ve hisar
Milket : Memleket
Didar : Yüz, Allah'ın cemali
Kulli : Hepsi, tümü
Hak : Toprak
Yüz tutmak : Yönelmek
Yad u biliş : Tanıdık tanış
Cerh : Gök, felek
Said : Kutlu, Allah'ın beğendiği
Sa'd : Uğurlu, mübarek
HER KAÇAN ANARSAM SENİ
Her kacan anarsam seni kararım kalmaz Allahım
Senden ayrı gözüm yaşın kimseler silmez Allahım
Sensin ismi baki olan sensin dillerde okunan
Sensin aşkına dokunan kendini bilmez Allahım
*** ***
Sen yarattın cism u cani sen yarattın bu cihanı
Mülk senindir kerem kkaıl kimsenin olmaz Allahım
Okunur dilde destanın açılır bag u bostanın
Sen baktığın gülistansın gülleri solmaz Allahım
*** ***
Aşk bahrna dalmayan canını feda kılmayan
Senin cemalin görmeyen meydana gelmez Allahım
Zor olur aşıkın işi durmaz akar gözün yaş
Senden ayrı düşen kişi didarın gö”rmez Alahım
*** ***
Aşık Yunus seni ister lütf eyle cemalin göster
Cemalin gören aşıklar ebedi ölmez Allahım
Kacan : Ne vakit ki
Kerem : Cömertlik
Cism u can: Beden ve Ruh
Kan : Maden Ocağı
Didar : Allahın cemali,yüz
TEHİ GÖRMEN SİZ BENİ
Tehi görmen siz beni dost yüzün görüp geldim
Baki devr-i rüzgigar dost ile sürüp geldim
Oldur söyleyen dilde varlık dostundur kulda
Varlığım hep ol ilde ben bunda garip geldim
*** ***
Bezirganam mataım çok dest-girim ustadım Hak
Ziyanım assıya cümle anda değişip geldim
Yer u gök yaratıldı aşk ile bünyad oldu
Toprağa nazar kıldı aksırdı durup geldim
*** ***
Gördüm yedi tamusun anda sekiz uçmağın
Korkudan günahımı anda sızdırıp geldim
İşi oldum kudretten bahanem bir avretten
İnayet oldu Hak'tan ölü dirgörüp geldim
*** ***
Adem olup durmadan nefsin boynun burmadan
Yanıldım buğday yedim uçmaktan sürülüp geldim
Musayla Tur'a çıktım binbir kelime dedim
Bu Hak bizi ne bilsin anda bilinip geldim
*** ***
Nuh oldum tufan için çok duruştum din için
Duymayanın tagadan suya boğdurup geldim
Yalan değildir sözüm bak yüzüme aç gözün
Dah'örtülmedi izim uş yoldan erip geldim
*** ***
Çerçiş oldum basıldım Mansur oldum asıldım
Hallac pamuğu gibi bunda atılıp geldim
Eyyüb oldum tenime cefa kıldım canıma
Çağırdım Sübhanıma kurtlar duruyup geldim
*** ***
Zekerya oldum kaçtım erdim ağaça geçtim
Kanım dört yana saçıp tepem deldirip geldim
Yalınız Sübhan idi peygamberler can idi
Yunus hod pinhan idi suret değişip geldim
Dirgörmek : Diriltmek
Taga : Taka, büyük kayık
Pinhan : Gizli
Dürümek : Bir araya getirmek
BEN BİR ACEB İLE GELDİM
Ben bir aceb ile geldim kimse halim bilmez benim
Ben söylerem ben dinlerem kimse dilim bilmez benim
Benim dilim kuş dilidir benim ilim dost ilidir
Ben bülbülem dost gülümdür bilin gülüm solmaz benim
*** ***
Ol dost bana gelsin demiş sundum kadeh alsın demiş
Aldım kadeh içtim şarab ayruk gönlüm ölmez benim
Ne Tür'üm var ne durağım hiç yerde yoktur kararım
Hakk'a münacaat etmeye belli yerim olmaz benim
*** ***
Sor durduğum yeri bana gelirsen gösteren sana
Bir zerrece Hak'tan ayrı gözüm nesne görmez benim
Tur dağında bir tecelli gör Musi'ye neler kıldı
Yunus eydur Hak katında sözüm geri kalmaz benim
*** ***
Tecelli : Görünmek
Ayruk : Ayrı, başka
Göğnü : Yanmak, yanık
Tap : Yeter, kafi
Zari kılmak : Ağlamak, inlemek
Dar : Ev, yurt, darağacı
Munkir : İnkar eden
HER KANCARU DÖNER İSEM
Her kancaru döner isem aşk iledir işim benim
Öldür gönlümde teşvişim hem aşktır yoldaşım benim
Aşıklara göynür özüm onuncun faşolur razım
Göriceğiz aşıkları kaynar içim dışım benim
*** ***
Bu aşk bize rahmanidir hem canımızın canıdır
Onun icin şeytan ile her dem bu savaşım benim
Benim canım bir kuştur kim gövdem onun kafesidir
Dosttan haber geliceğiz birgün uçar kuşum benim
*** ***
Geldim dünyayı seyrettim ya bugün ya yarın gittim
Ben bunda eğlenemezem bunda bitmez işim benim
Yunus eydur ben aşıkam hem aşıkam hem sadıkam
Bu ayruk aşıklar gibi yoktur arayışım benim
*** ***
Kancaru : Nereye
Teşviş : Kargaşalık
Göynümek : Kendi kendine yanmak
Faşolmak : Açığa çıkmak, belli olmak,
Raz : Sır, gizli şey
Rahmanı : İlahi
Arayış : Sus, bezek
Ertan Türkmen